Dataset Viewer
Auto-converted to Parquet
audio
audioduration (s)
0.5
8
text
stringlengths
5
207
video_source
stringclasses
8 values
playlist_source
stringclasses
3 values
Olağanüstü bir gece.
video_001_start0.0s
playlist01
Yazan, Stefan Zweig
video_001_start0.0s
playlist01
Sıra dışı olayları betimlemenin benim için kolay olmayacağını bilsem de...
video_001_start0.0s
playlist01
bir tür ruhsal iktidarsızlık ve yaşamda tutkuyla yer alabilme yetersizliği hissettiğimi söyleyebilirim.
video_001_start0.0s
playlist01
Bu eksikliğimi önce küçük işaretlerden fark ettim.
video_001_start0.0s
playlist01
tiyatrolardaki ve salonlardaki bazı sensasyonel toplantılara katılmayı giderek daha sıklıkla ihmal ettiğimi,
video_001_start0.0s
playlist01
Övgüyle söz edilen kitapları ısmarlayıp sonra da haftalarca hiç dokunmadan yazı masamın üzerinde bıraktığımı gördüm.
video_001_start0.0s
playlist01
Gerçi mekanik bir biçimde merak duyduğum şeyleri toplamaya, kadeh ve antika satın almaya devam ediyordum.
video_001_start0.0s
playlist01
Ama onları düzenlemekten vazgeçmiştim.
video_001_start0.0s
playlist01
Ve bazen uzun zamandır peşinde olduğum nadir bir parçayı beklenmedik bir anda ele geçirdiğimde bile doğru dürüst sevinemiyordum.
video_001_start0.0s
playlist01
Fakat ruhsal diriliğimdeki bu ağır gerileme ve değişimin bilincine ancak hala gayet iyi hatırladığım bir şey var.
video_001_start0.0s
playlist01
belli bir olaydan sonra vardım.
video_001_start0.0s
playlist01
Yine hiçbir yeniliğin harekete geçirip canlandıramadığı bu tuhaf uyuşukluk nedeniyle olsa gerek, o yazı da Viyana'da geçiriyordum.
video_001_start0.0s
playlist01
Bir hanımın kaplıca otellerinden birinden gönderilmiş mektubu geldi.
video_001_start0.0s
playlist01
Bu büyük serüveni yazmak için içimde büyük bir istek duyuyorum.
video_001_start0.0s
playlist01
Aramızda üç yıldan beri yakın bir ilişki vardı.
video_001_start0.0s
playlist01
Hatta samimiyetle onu sevdiğimi söyleyebilirdim.
video_001_start0.0s
playlist01
Bana yazdığı heyecan dolu 14 sayfa boyunca orada geçirdiği son haftalarda kendisine çok şey ifade eden, hatta...
video_001_start0.0s
playlist01
her şeyi haline gelen bir adamla tanıştığını, sonbaharda evleneceklerini ve aramızdaki ilişkinin bitmesi gerektiğini anlatmıştı.
video_001_start0.0s
playlist01
Benimle birlikte olduğu zamanı pişmanlık duymadan hatta mutlulukla hatırlıyordu.
video_001_start0.0s
playlist01
Yeni bir evliliğe adım atarken benimle ilgili anıları, geçmişte bıraktığı yaşamın en hoş anıları olarak kalacaktı.
video_001_start0.0s
playlist01
ve bu ani kararından ötürü onu bağışlayacağımı umut ediyordu.
video_001_start0.0s
playlist01
Heyecan yüklü mektup bu yansız açıklamadan sonra son derece dokunaklı yeminlere ve antlara geçiyordu.
video_001_start0.0s
playlist01
Ona gücenmemeliydim ve bu ani vazgeçiş beni üzmemeliydi.
video_001_start0.0s
playlist01
Onu bana geri dönmesi için zorlamamalı veya kendime zarar verecek bir aptallık yapmamalıydım.
video_001_start0.0s
playlist01
Giderek daha da hararetlenen satırlar birbirini izliyordu.
video_001_start0.0s
playlist01
Edebiyat sanatına dair en ufak bir becerim olduğunu sanmıyorum.
video_001_start0.0s
playlist01
Daha iyi birinde teselli bulacağımı umuyor ve bu mektubu nasıl karşılayacağım konusunda endişeli olduğundan ona hemen yazmamı istiyor.
video_001_start0.0s
playlist01
Ayrıca mektubun sonuna ek olarak kurşun kalemle alelacele şunlar yazılmıştı.
video_001_start0.0s
playlist01
Bir budalalık yapma. Beni anla. Beni bağışla.
video_001_start0.0s
playlist01
Bu mektubu önce aldığım haberden duyduğum şaşkınlıkla okudum.
video_001_start0.0s
playlist01
Sonra sayfaları biraz karıştırıp ikinci bir kez, bu defa biraz utanarak okudum.
video_001_start0.0s
playlist01
Ve bilincine vardıkça içimi bir korku kapladı.
video_001_start0.0s
playlist01
Çünkü içimde sevgilimin anlaşılır biçimde öngördüğü bütün o güçlü ve doğal duygulardan hiçbiri yok.
video_001_start0.0s
playlist01
bir belirtisi dahi uyanmamıştı.
video_001_start0.0s
playlist01
Yaptığı açıklama bana acı vermemişti. Ona gücenmemiştim.
video_001_start0.0s
playlist01
Hele kendime veya ona şiddet uygulamayı bir an olsun aklımdan geçirmemiştim.
video_001_start0.0s
playlist01
İçimdeki bu duygusal soğuma o kadar tuhaftı ki beni korkutmamıştı bile.
video_001_start0.0s
playlist01
Zaten bir dergide yayınlanan mizahi bir iki denemenin dışında da bir şey yazmışlığım yok.
video_001_start0.0s
playlist01
Yıllar boyunca hayatıma eşlik etmiş olan, yumuşacık, sıcak bedeni bedenime değerek, soluklarımız birbirine karışarak uzun süreliğe,
video_001_start0.0s
playlist01
Uzun geceler geçirmiş olduğum bir kadın benden kopuyordu.
video_001_start0.0s
playlist01
Ve içimde hiçbir kıpırtı uyanmıyordu. Olanlara karşı çıkmıyor veya onu geri döndürmeye çalışmıyordum.
video_001_start0.0s
playlist01
Bu kadının sağlıklı içgüdüsüyle gerçek bir insandan beklediği olağan duygulardan hiçbiri içimde uyanmamıştı.
video_001_start0.0s
playlist01
O an içimdeki bu donuklaşma sürecinin ne kadar ilerlemiş olduğunu birden görüverdim.
video_001_start0.0s
playlist01
Hiçbir yere tutunmadan, hiçbir yerde köklenmeden, akan suyun üzerinde kayar gibi yaşıyordum.
video_001_start0.0s
playlist01
ve bu soğuklukta ölü, cesedimsi bir yan olduğunu gayet iyi biliyordum.
video_001_start0.0s
playlist01
Gerçi henüz çürümenin kötü kokan soluğu hissedilmiyordu.
video_001_start0.0s
playlist01
Ama umarsız bir donukluk, acımasız, soğuk bir duygusuzluk yerleşmiş. Yani bedensel anlamda gerçek ölüm.
video_001_start0.0s
playlist01
ve çürümenin dışarıdan da görüldüğü aşamanın eşiğine gelmiştim.
video_001_start0.0s
playlist01
Bu olaydan sonra kendimi ve içimdeki bu tuhaf duygusal donukluğu bir hastanın hastalığını izlemesi gibi dikkatle gözlemlemeye başladım.
video_001_start0.0s
playlist01
Kısa bir zaman sonra bir arkadaşım öldü ve ben tabutunun peşinden yürürken çocukluğumdan beri yakın olduğum bu insanı,
video_001_start0.0s
playlist01
Sonsuza kadar kaybettikten sonra, içimde bir keder var mı, herhangi bir duygu yüzeye çıktı mı diye kendimi dinledim.
video_001_start0.0s
playlist01
Fakat hiçbir kıpırtı yoktu ve ben kendimi ışığın hiçbir zaman içinde kalmadan geçip gittiği camdan bir nesne gibiydim.
video_001_start0.0s
playlist01
Hissettim.
video_001_start0.0s
playlist01
Bu olayda ve diğer benzer durumlarda kendimi ne kadar bir şeyler hissetmeye zorlasam, hatta mantıklı nedenler öne sürerek...
video_001_start0.0s
playlist01
Duygularımı harekete geçirmeye çalışsam da...
video_001_start0.0s
playlist01
İçimdeki o donukluktan bir yanıt gelmiyordu.
video_001_start0.0s
playlist01
Beni bırakan insanlar, gelen ve giden kadınlar oldu.
video_001_start0.0s
playlist01
Her defasında odada oturmuş camın dışındaki yağmuru seyreden biri gibi hissettim kendimi.
video_001_start0.0s
playlist01
Doğrudan yakınımda olan şeylerle bile aramda camdan bir duvar vardı.
video_001_start0.0s
playlist01
Ve kendi irademle onu yıkacak gücü bulamıyordum.
video_001_start0.0s
playlist01
Bu halimi açıkça görmüş olmam bile içimde gerçek bir huzursuzluk uyandırmadı.
video_001_start0.0s
playlist01
Çünkü zaten söylediğim gibi doğrudan kendimi ilgilendiren şeylere karşı bile büyük bir kayıtsızlık içindeydim.
video_001_start0.0s
playlist01
Acı çekmek için bile yetersizdim. Nasıl ki bir erkeğin cinsel iktidarsızlığı ancak bir kadınla sevişeceği anda belli oluyor.
video_001_start0.0s
playlist01
İzlediğiniz için teşekkür ederim.
video_001_start0.0s
playlist01
Söz gelimi, bir olayın insanda nasıl bir etki bıraktığını yazıya dökerken kullanılan özel bir teknik var mıdır diye hiç düşünmüyorum.
video_001_start0.0s
playlist01
Düşünmedim bile.
video_001_start0.0s
playlist01
Bu duygu bozukluğunun da dışarıdan bakıldığında anlaşılmaması bana yetiyordu.
video_001_start0.0s
playlist01
Toplum içinde olduğum zamanlarda da hayranlığımı ifade ederken yapay bir heyecan sergileyip, etkileyici şeyleri abartarak içime...
video_001_start0.0s
playlist01
ne kadar hissiz ve kayıtsız olduğunu gizlemek için bir anlamda gösteri yapıyordum.
video_001_start0.0s
playlist01
Dışarıdan bakıldığında bir yön değişikliği yapmadan eski, rahat ve sorunsuz hayatımı sürmeye devam ediyordum.
video_001_start0.0s
playlist01
Haftalar ve aylar fark ettirmeden geçip gidiyor, usulca yıllara dönüşerek ağırlaşıyorlardı.
video_001_start0.0s
playlist01
Bir sabah aynada şakaklarıma düşen ilk kırlarla karşılaştım.
video_001_start0.0s
playlist01
Ve gençliğimin artık beni bırakmaya hazırlandığını anladım.
video_001_start0.0s
playlist01
Fakat başkalarının gençlik dedikleri şey benden çoktan geçip gitmişti zaten.
video_001_start0.0s
playlist01
Böylece bu vedalaşmayı da özel bir acı duymadan atlattım.
video_001_start0.0s
playlist01
Çünkü kendi gençliğimi bile yeterince sevmiyordum.
video_001_start0.0s
playlist01
Duygusal donukluğum kendime karşı da geçerliydi.
video_001_start0.0s
playlist01
Bununla birlikte, iyi bir edebi eseri okurken belki farkında bile olmadığımız sözcük ve anlam arasında kurulmuş okusurlar,
video_001_start0.0s
playlist01
uğursuz dengeyi, benim de yakalama ihtimalim olup olmadığını merak eder dururum.
video_001_start0.0s
playlist01
İçimdeki bu kıpırtısızlıkla hayatım giderek tek düzeleşti.
video_001_start0.0s
playlist01
Uğraşlarımın ve olayların çeşitliliğine rağmen günler öne çıkan bir şey olmadan peş peşe diziliyor, bir ağacın yaprakları.
video_001_start0.0s
playlist01
gibi yeşeriyor ve sararıp gidiyorlardı.
video_001_start0.0s
playlist01
Sırf kendim için bir kez daha canlandırmak istediğim o yegane günde herhangi sıra dışı bir şey olmadan içimde bir ön sezi var.
video_001_start0.0s
playlist01
hissetmeden gayet sıradan bir şekilde başladı.
video_001_start0.0s
playlist01
O gün, yani 7 Haziran 1913 günü, ben bilincine varmadan içimde varlığını sürdüren okul,
video_001_start0.0s
playlist01
O zamanından, çocukluğumdan kalma bir pazar günü duygusuyla geç kalkmış, banyomu yapmış, gazeteleri okumuş ve biraz kitap okumuş.
video_001_start0.0s
playlist01
karıştırmıştım.
video_001_start0.0s
playlist01
Sonra davetkarca odama dolan sıcak yaz gününün çekiciliğine kapılarak dolaşmaya çıktım.
video_001_start0.0s
playlist01
Alışmış olduğum gibi arkadaşlarla ve tanıdıklarla selamlaşa selamlaşa Graben bulvarından geçtim.
video_001_start0.0s
playlist01
Bazılarıyla ayaküstü sohbet ettim ve sonra arkadaşlarla öğle yemeği yedik.
video_001_start0.0s
playlist01
Öğle sonrası için herhangi bir söz vermekten kaçınmıştım.
video_001_start0.0s
playlist01
Çünkü pazar günleri tamamen keyfimin, tesadüflerin veya anında verilmiş kararların akışına göre geçireceğim.
video_001_start0.0s
playlist01
planlanmamış birkaç boş saatimin olmasını özellikle severim.
video_001_start0.0s
playlist01
Arkadaşlarımdan ayrıldıktan sonra Ring Caddesi'nden geçerken, yaz başının renkliliğiyle süslenmiş, güneşli kentin güzelliğiyle,
video_001_start0.0s
playlist01
çok hoşuma gitti.
video_001_start0.0s
playlist01
Her neyse, benim bunları yazarken amacım, benim bile tam olarak anlamadığım şeyleri sizler için anlaşılır hale getirmeye çalışmak.
video_001_start0.0s
playlist01
değil zaten.
video_001_start0.0s
playlist01
Herkes neşe içindeydi. İnsanlar sokaktaki pazar günü canlılığıyla coşmuş gibiydiler.
video_001_start0.0s
playlist01
Dikkatimi çeken pek çok şey oldu. Özellikle de caddenin ortasındaki şeritte yükselen ağaçların gür ve taze yeşili.
video_001_start0.0s
playlist01
End of preview. Expand in Data Studio

No dataset card yet

Downloads last month
148